Created by yusuf Gürer
over 2 years ago
|
||
Birden çok yüklemli cümlelerde öznenin bütün yüklemlerle uyumlu olması gerekir. Aksi takdirde özne eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir anlatım bozukluğu vardır?
a. Akşamları ben müzik dinlemeyi, kardeşim ise kitap okumayı tercih ediyordu.
b. Herkes doğayı korumak için elinden geleni yapmalı, sorumluluktan kaçmamalıdır.
c. Memleketime bir an önce dönmek istiyorum çünkü çok özledim.
d. Güneş her gün dünyamızı aydınlatıyor, sevinç ve mutluluk veriyordu
e. Ben seni seveyim sen de beni sev.
Nesne alabilen fiillere geçişli fiil, nesne alamayan fiillere geçişsiz fiil denir. Örneğin “Ufuk çay içiyor.” cümlesindeki “iç-” fiili nesne alabilen bir fiildir. Oysa “Ufuk gülüyordu.” cümlesindeki “gül-” fiili nesne alamaz.
Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçişsiz bir fiil vardır?
a. İnsan, açıklayamadığı her olaydan korkar.
b. Empati kurabilenler, karşısındakini daha iyi anlar.
c. Gençler, duygularının yansımasını şiirlerde bulur.
d. Yaşamdaki birtakım zorluklar insanı yorar.
e. Hemen ödevini yapar.
Bazı sözcükler isim-fiil eki aldığı hâlde kalıplaşarak bir varlığın, kavramın ismi olur. Bunlar fiilimsi olarak kabul edilmez. Örneğin “Tatlı yemek istiyorum.” cümlesindeki “yemek” sözcüğü fiilimsidir, “Çok güzel bir yemek yaptım.” cümlesindeki “yemek” sözcüğü ise isimdir.
Buna göre aşağıdakilerin hangisinde fiilimsi eki aldığı hâlde, kalıplaşarak bir varlığı veya kavramı karşılayan sözcük yoktur?
a. Sofrada, haşlanmış yumurta ve kavurma vardı.
b. Bir bebeğin gülüşü hangi insanı mutlu etmez?
c. Düşüncelerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?
d. Çakmak, kibritten önce bulunmuştur.
e. Girişte danışmaya uğramayı unutma.
Bugünkü sanat iklimi, sanatçılardan toplumun dertlerini ele alan şiirler istiyor. Ben de genç bir şair olarak böyle şiirler yazmaya çalışıyorum. Peki, ödevimi tam olarak yerine getirebiliyor muyum, dertlerinin çaresini arayan halka rehberlik edebiliyor muyum? Ne gezer! Bir türlü yapamıyorum. Çünkü yazdığım şiirler, o şiirleri doğuran şartların gerisinde kalıyor. Hayat benden daha hızlı gidiyor, toplum benden daha fazlasını istiyor. Toplum beni takip edecekken ben toplumu takip ediyorum. Bu yüzden son zamanlarda büyük şairlerin, zamanı yakalamaya çalışırken izlediği yöntemlere daha fazla odaklanıyorum.
Kendisinden böyle söz eden bir şair aşağıdakilerin hangisinde verilenlerle nitelendirilebilir?
a. Öz eleştiri yapabilen- Gelişime açık
b. Şüpheci- Umutlu
c. Kendine güvenen- Başkalarını önemseyen
d. Gayretli- İçe dönük
e. Öfkeli- Saldırgan
Aksaray’daki bir muhasebe bürosunda kurulan sete bacaklarım titreyerek gittim. Masanın arkasındaki deri koltuğa oturduğum o ana kadar oyunculukla ilgili hiçbir tecrübeye sahip değildim. Ancak kamera karşısına çıkmadan önce, usta bir oyuncu olan rol arkadaşımın söylediği şu sözler beni biraz rahatlattı: “Sakın rol yapmaya kalkma! Sinemanın oynayan bir oyuncuya ihtiyacı yok.”
Bu parçada geçen “oynayan bir oyuncu” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
a. Doğallıktan uzak olmak
b. Senaryoya bağlı kalmamak
c. İşinin hakkını vermemek
d. Role kendi yorumunu katmak
e. Başkalarını mutlu etmek
Özne; yüklemin bildirdiği işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan ögedir. Nesne ise cümlede öznenin yaptığı “eylemden” etkilenen ögedir. ‘‘Seda kütüphaneden kitap aldı.’’ cümlesinde alma işini yapan ‘‘Seda’’dır ve cümlenin öznesidir. Seda’nın alma eyleminden etkilenense ‘‘kitap’’tır ve cümlenin nesnesidir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde ‘‘nesne’’ yanlış gösterilmiştir?
a. Dere kenarında bir güvercin su içiyordu.
b. Karşı komşumuz kurabiyeyi çok güzel yapıyor.
c. Babam ceketinin cebinden bir davetiye çıkardı.
d. Her seferinde bize taze meyveler getirirdi.
e. Elindeki çöpü çöp kutusuna attı.
Ülkesinin tarihine hem bir aydın hem de bir eylemci olarak büyük katkılarda bulunmuş bir yazar olan Halide Edip Adıvar, “Mor Salkımlı Ev” adlı eserde, çocukluğundan 1918 yılına kadar geçen dönemde tanık olduğu olayları kendi yaşamı ekseninde anlatmıştır.
Bu parçada sözü edilen eserin türü aşağıdakilerden hangisi olabilir?
a. Gezi yazısı
b. Anı
c. Biyografi
d. Röportaj
e. Söyleşi
Dokunsam, martı gibi uçup gidecek sanki,
Solgun yüzlü bir avuç kar.
Orada, bir gece yarısı bir hasta çocuk sayıklar,
Burada ben...
Bu şiirde aşağıdaki söz sanatlarından hangilerine başvurulmuştur?
a. Benzetme- Kişileştirme
b. Konuşturma- Karşıtlık
c. Karşıtlık – Kişileştirme
d. Karşıtlık- Seslenme
e. Benzetme – Konuşturma
Köylerde, kentlerde, dağ başlarında
Destanlar kadar sıcak, bayraklar kadar aziz
Anamızın sütü, babamın emeği gibi helal
Yeniden güzel Türkçemiz
Bu dörtlükte “Türkçe” aşağıdakilerden hangisine benzetilmemiştir?
a. Destan
b. Dağ
c. Ana sütü
d. Bayrak
e. Emek
“Çekirdek” sözcüğünü fen dersinde verilen anlamıyla cümle içinde kullanmak isteyen bir öğrenci aşağıdaki cümlelerden hangisini söyleyebilir?
a. Çekirdek bir kadro oluşturup yeni işlere girişmek istiyoruz.
b. İnsan kanındaki alyuvarlar, çekirdeği olmayan hücrelerdir.
c. Kayısı çekirdeklerini kullanarak bir tatlı yapabilirsiniz.
d. Çekirdek, herkes tarafından sevilen önemli bir kuru yemiştir.
Belirsizlik bildiren sözcükler bir ismin yerini tutuyorsa belgisiz zamir, bir isimden önce kullanılıyor ve o ismi etkiliyorsa belgisiz sıfat olur.
Buna göre aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi belgisiz zamir değildir?
a. Bardakların birkaçı taşıma esnasında kırılmış.
b. Kimileri böyle durumlarda sabırsız olabiliyor.
c. Kar yağınca insanların birçoğu yolda kalmış.
d. Bazı öğrenciler bahçe kapısında bekliyor.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ah” sözcüğü ünlem görevinde kullanılmamıştır?
a. Ah, kolumu bahçenin demir kapısına çarptım!
b. Ah ah, nerede kaldı güzelim gençlik yıllarım!
c. Ah aldık boş yere; tüh, haksızlık etmişiz!
d. Ah, şimdi bir dere kenarında olmak vardı!